NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
حَفْصُ بْنُ
عُمَرَ
أَخْبَرَنَا
شُعْبَةُ
عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ يَزِيدَ
قَالَ
سَأَلْتُ
أَبَا
مَسْعُودٍ
وَهُوَ يَطُوفُ
بِالْبَيْتِ
فَقَالَ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مَنْ قَرَأَ
الْآيَتَيْنِ
مِنْ آخِرِ
سُورَةِ الْبَقَرَةِ
فِي لَيْلَةٍ
كَفَتَاهُ
Abdurrahman b.
Yezîd'den; demiştir ki:
Ebû Mes'ud Kâ'be'yi
tavaf ederken kendisine Kur'ân-ı Kerimeden geceleyin okunması kâfi olan
mikdarı sordum. Şu karşılığı verdi:
Resûlullah (s.a.v.);
"Her kim bir gecede Bakara sûresinin son iki âyetini okursa, bu ona
kâfidir" buyurdu.
İzah:
Buhârî, meğâzî;
fedâilu'l-Kur'ân; Müslim, müsâfirîn; Tirmizî, sevâbu'l-Kur'ân; İbn Mâce, ikâme;
Ahmed b. Hanbel, IV, 118, 121, 122; Dârimî, fedâilu'l-Kur'ân 14.
Hadisin, Buhârî'nin
Meğâzi bölümündeki bir rivayetinde Abdurrahman, hadisi Ebû Mes'ûd'dan değil,
Alkame'den nakletmiştir.
Abdurrahman b. Yezid'in
Ebû Mes'ûd'a sorduğu sorunun metni hadiste yer almamıştır. Ancak siyaktan
tercemede parantez içerisine aldığımız mana olduğu anlaşılmaktadır. Müslim'deki
şu rivayet de bu sual açıkça görülmektedir:
Abdurrahman b. Yezîd
der ki: Kâ'be'nin yanında Ebû Mes'ûd ile karşılaşıp Bakara Sûresi'nin son iki
âyeti konusunda senden bir haber geldi, (doğru mu), diye sordum. "Evet,
Resûlullah (s.a.v.); "Bir gecede Bakara sûresinin son iki âyetini kim
okursa, bunlar kendisine yeter" buyurdu" dedi.
Bilindiği gibi Bakara
Sûresi'nin son iki âyeti yatsı namazlarından sonra, mihrâbiye olarak okunan
“Amenerrasûlü"dür. Bu hadis yatsıdan sonra sadece (diye başlayan) bir
âyetin okunmasının sünnete uygun olmadığını göstermektedir.
Rivayetin sonundaki ona
yeter'' sözünü birkaç şekilde anlamak mümkündür:
a. Geceyi ihya yönünden
kâfidir. Gece namazı yerine geçer. İbn Adiyy'in İbn Mes'ûd'dan rivayet ettiği
şu haber bu manayı te'yid etmektedir:
Resûlullah (s.a.v.);
"Allah (c.c.) Cennet hazinelerinden iki âyet indirdi. Rahman, onları,
mahlûkatı yaratmadan ikibin sene önce eliyle yazdı. Her kim yatsıdan sonra bu
âyetleri okursa bu gece namazı yerine kâfidir" buyurdu.
b. Şeytana karşı
kâfidirler. Bu anlayışın delili Taberânî'nin ceyyid (sahih) bir senedle Şeddâd
b. Evs'den rivayet ettiği şu merfû hadistir: "Şüphesiz Cenabı Allah,
semaları ve yerleri yaratmadan iki bin sene önce bir kitap yazıp ondan iki ayet
indirmiş, bunlarla Bakara sûresini sona erdirmiştir. Bu âyetler üç gece bir
evde okunmazsa oraya şeytan yaklaşır."
c. Bütün kötülüklere
karşı kâfidir.
d. İtikadî esaslarda
kâfidir.
e. İnsanlardan ve
cinlerden gelecek kötülükleri defetmeye kâfidirler. Bütün bu mânâlarının tümünü
birden murad etmek de mümkündür. Buna mâni olacak bir şey söz konusu değildir.
Bu âyet-i kerimelere
böyle bir faziletin tahsis edilmesinin hikmeti muhtevaları bakımından
olmalıdır. Orada Ashab-ı kiram övülmekte ve onların imana olan bağlılıkları
dile getirilmektedir. Ayrıca bu âyet-i kerimeler mü'-minlerin Rablerine dönüp
niyaz etmelerini, yalvarmalarını ihtiva etmektedirler.
Bakara Sûresinin
sonundaki bu âyetler hakkında başka hadisler de vârid olmuştur. Hâkim'in Ebu
Zer'den rivayet ettiği şu hadis bunlardan biridir: "Allah (c.c.) Bakara
Sûresini iki âyetle bitirdi. Bunları bana Arşın altındaki hazinesinden indirdi.
Onları öğreniniz, kadınlarınıza ve çocuklarınıza öğretiniz. Çünkü onlar
namazdır, Kur'ân'dır, duadır."
Hadiste işaret edilen
sevabı elde edebilmek için bu âyetlerin mutlaka namazdan sonra okunması şart
değildir. Yatsı namazının içinde okunması ile de aynı netice alınabilir.